Haber

HDP’nin Asgari Ücret Genel Görüşülmesi Önergesi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP Milletvekillerinin Oyuyla Reddedildi.

HDP’nin “asgari ücret alan işçilerin sorunlarının araştırılması” konulu genel kurul önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Gelir adaletinin sağlanması için taban fiyatın tek bir kişinin geçimine göre değil, bir işçi ailesinin geçimini sağlayacak yaşam fiyatı ve adalet olarak belirlenmesi gerekir” dedi. Gelirde adaletin sağlanması için vergilerde sağlanması gerekir. Evet, az kazanandan daha fazla, çok kazanandan daha fazla vergi alınıyor. Bunlar olmadan belirlenecek bir asgari fiyat olduğu açık.

HDP’nin “asgari ücret alan işçilerin yaşadıkları sorunların araştırılması” amacıyla genel kurul önerisi gündeme alınırken, bugün görüşülecek kümelenme önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin Genel Kurul’da oylarıyla reddedildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi. Teklif ilişkisini anlatan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, şunları söyledi:

“EKONOMİK SOSYAL KURUL 12 YILDIR TOPLANMIYOR”

“Asgari fiyat, Türkiye’de bir işçinin kazandığı asgari ücret olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor. Tüm çalışma hayatını ve neredeyse tüm çalışanların ücretlerini belirliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çalışanların beklentilerini belirlemek için anket çalışması başlattı. işçi, işveren ve kamuoyuna “Aynı bakanlık, Vedat Alım’ın göreve gelmesinden bu yana yılda 3 kez toplanması gereken Üçlü Danışma Kurulu’nu Asgari Ücret Komisyonu’nun anti-demokratik olması şöyle dursun, bir daha toplamadı bile. Ekonomik ve Sosyal Komite 12 yıldır toplanmadı. Dünyanın başka bir ülkesindeki taban fiyat Türkiye’dir.” Türkiye’deki kadar konuşulmuyor. ekonomimiz büyüyor’ ama bakıyoruz işçiler bu büyümeden pay alamıyor.Emek gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı 2016’da %10.2022’de yüzde 37,8’den yüzde 25,4’e geriledi.

“ŞİRKETLERİNİZ VE SERMAYELERİNİZ BÜYÜYOR”

Ne büyüyor, şirketleriniz ve hissedarlarınız büyüyor. İşçilere ne oluyor? Getirdiğiniz durum Türkiye sefalet endeksinde 156 ülke arasında ilk sırada yer alıyor. 2022’nin başında ‘asgari fiyatı yüzde 50 artırdık’ diye böbürlendiniz. Bu ücret ikinci ayda eridi. Temmuz ayında enflasyon farkının artmasıyla birlikte asgari ücret 5 bin 500 liraya çıktı da temmuzda ne oldu? 6 bin 839 lirayı geçti. Kasım ayında açlık sınırına baktığımızda 7 bin 785 lirayı aştı, asgari ücret ise açlık sınırının 2 bin 285 lira altına geriledi. Yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katı.

“BU ÜLKEDE ÇALIŞANLARIN YÜZDE 49’U ASGARİ FİYATA YA DA ALTINDA ÇALIŞIYOR”

Bu ülkedeki işçilerin yüzde 49’u taban fiyat veya altında çalışıyor. Bu orana baktığımızda tarım dışı yüzde 43, sanayide yüzde 50, deri sektöründe yüzde 59,72, gıda sektöründe yüzde 65, inşaatta yüzde 54, toptan ve perakende sektöründe yüzde 64, turizmde yüzde 72. Kadınlar erkeklerden daha az kazandıkları için taban fiyatın altında çalışan kadın sayısı erkeklerden kat be kat fazladır.

Asgari ücretle geçinmek zorunda olan bir elemanın ne gıdaya ne de barınağa erişimi olan bugün mutfak enflasyonunun bile yüzde 134,77 arttığı bu ülkede sadece mutfak enflasyonu da olsa taban fiyatın yüzde 134 artması gerekiyor. dikkate alınır. Taban fiyat belirlenirken oransal büyümeden bahsedilir ancak bu fiyatla alınabilecekler bu orandan daha değerlidir. Değerli olan barınma, beslenme, ısınma gibi temel ihtiyaçların taban fiyata karşılanıp karşılanamayacağıdır. Bunun için işçileri enflasyondan ve bu derin yoksullaşma sürecinden en azından asgari düzeyde kurtarmak için bir şeyler yapmak gerekiyor.

“ASGAM ÜCRETİN EN AZ 12 BİN 500 LİRA OLMASINI SAVUNUYORUZ”

Milyonlarca ücretlinin refahını artırmak için fiyat artışlarında ekonomik büyümeye paralel olarak enflasyon farkına bir refah payı eklenmesi gerekmektedir. Gelir adaletinin sağlanabilmesi için taban fiyatın tek bir kişinin yaşama fiyatı olarak değil, çalışanın ailesinin geçimini sağlayacak yaşam fiyatı olarak belirlenmesi ve gelirde adalet için vergilerde adaletin sağlanması gerekmektedir. Evet, az kazanandan daha az, çok kazanandan çok vergi alınacak bir sistem getirilmeli. Bunlar olmadan belirlenecek bir taban fiyatın milyonları açlığa mahkûm edeceği açıktır. Halkların Demokratik Partisi olarak taban fiyatın en az 12 bin 500 lira olması gerektiğini savunuyor, yüzde 1’in zenginliği için yüzde 99’un çalıştırılmasını asla kabul etmiyoruz.”

HDP’nin önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, şunları söyledi:

“BUGÜNÜN PRESTİJİ OLAN ASGARİ FİYATI 5 BİN 500 TL AÇLIK SINIRININ ÇOK ALTINDA”

“Minimum fiyat aslında en düşük, en düşük fiyat, yani sefalet bedeli demektir. Bugün prestijiyle 5 bin 500 TL olan taban fiyat, açlık sınırının çok altında. TÜİK rakamlarına baktığımızda TÜRK-İŞ’in rakamlarına baktığımızda ise gerçek ortaya çıkıyor.Bugün TÜRK-İŞ’in açlık sınırı 7 bin 785 lira, aradaki fark 2 bin 285 lira.

Bu asgari ücretle bizim asgari ücret nasıl geçinecek, kirayı nasıl ödeyecek? Elektrik, su, yakıt… Çocuklarını okula nasıl gönderecek? Hani diyoruz ki ‘Çocuklar okula aç gidiyor, kahvaltı yapmadan gidiyorlar’. İşte bunların, bu gerçeklerin görülmesi, düzeltilmesi gerekiyor. Çünkü resmi enflasyonun yüzde 85, gayri resmi enflasyonun yüzde 185, gıda üretim enflasyonunun yüzde 156 olduğu bir ülkede, enflasyonun yükseldiği bir dönemde taban ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın perakende gıda fiyatları yüzde 200 arttı. canavar işçileri, memurları ve emeklileri mahvediyor. enflasyonun altında ezilecek, enflasyon canavarı onu yutacak. Enflasyonu kontrol altına almadığınız sürece dar ve sabit gelirliler perişan olmaya devam edecek.”

“MİNİMUM FİYAT EN UYGUN, MİNİMUM FİYATLA, YANİ MİSİLİTE İKNA EDENLERLE YAŞAR”

CHP Grubu adına Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver söz aldı. Ünver dedi ki:

“Asgari fiyatın durumunu en iyi taban fiyatla yaşayanlar, yani sefalete mahkûm olanlar bilir. 2022’ye 4 bin 253 lira taban fiyatla giren işçi alacağını alamadı. Ocak ayında alınan temmuz ayındaki artışla 5 bin 500 liraya ulaşan fiyat.Bir kadronun asgari fiyatı ocakta 287 kilo pirinç oldu.98 kutu yumurta, 93 kilo beyaz peynir, 166 litre ayçiçek yağı, 817 kilo soğan, 833 kilo patates, 210 kilo kuru fasulye.

Vatandaşın masasından eksilen ekmeğin hesabını elbette en düşük fiyata sandıkta vereceksiniz” dedi.

Öte yandan, temmuz ayında yapılan zamla, sanki lütufmuş gibi, asgari fiyatı 5 bin 500 lira olan bu eserlerden bugün kaç tane alabilir? 162 kilo pirinç, 87 kutu yumurta, 55 kilo beyaz peynir, 113 litre ayçiçek yağı, 392 kilo soğan, 458 kilo patates, 137 kilo kuru fasulye. Asgari ücretlinin sofrasından 115 kilo pirinç, 11 kutu yumurta, 38 kilo beyaz peynir, 53 kilo ayçiçek yağı, 425 kilo soğan, 375 kilo patates, 73 kilo kuru fasulye çaldınız; ‘Nasıl’ diyerek kurduğunuz bu ekonomik, faizli sistem çaldı. Açlık sınırının 8 bin liraya ulaştığı bir ortamda ‘Asgari ücreti artırdık, rahat’ diyebilir misiniz? Söyleyemezsin. Asgari fiyat görüşmelerinde insan düzeyine yapılan vurgunuz, taban ücretliyi açlığa mahkum edecek düzeyde mi? Vatandaşın masasından eksik olan ekmeği için elbette sandıkta asgari ücreti ödeyeceksiniz, sandıktan kaçamayacaksınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu